Güne damga vuran Ali Koç, Galatasaray’ın şampiyonluğunda sevinen Mehmet Büyükekşi’ye fena bombaladı: Sizin gibi tepinmiyorlar

Posted by

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Yüksek Divan Kurulu Toplantısında Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi için de çarpıcı sözler kullandı.

“BÜTÜN TARTIŞMALAR BİTERDİ”

TFF’ye sert çıkan Koç, “Geçen sezon rakibimiz diyor ki ‘PFDK Başkanı üzerinde Fenerbahçe formasıyla karar veriyor’. Başkana kaç defa dedim, ‘Çık de ki; Ben Galatasaray kongre üyesiyim’. Bütün tartışmalar biterdi. MHK başkanınızı koruyun dedim, bırak korumayı ana avrat küfür ettiler kadıncağıza. Sevk bile etmediniz” dedi.

“SİZİNİ GİBİ TEPİNMİYORLAR”

Mehmet Büyükekşi’yi de eleştiren başkan, “Sayın Büyükekşi, gördük Galatasaray’ın şampiyonluk kutlamasındaki halinizi. Diğer bütün turnuvalarda kupayı verip gidiyorlar. Sizin gibi tepinmiyorlar. Eski bir MHK Kurulu Üyesinin bir iddiası var. O da çıkacak yakında. Tuttuğu takımın galibiyeti sonrasında başkalarının önünde maçın hakemlerini övdüğü ve bunun sık sık tekrar ettiği söyleniyor. Bu doğru mu Sayın Başkan” ifadelerini kullandı.

Ali Koç‘un açıklamalarının tamamı şöyle;

“Ne kadar tahammülünüz, vaktiniz var bilmiyorum ancak benim bugün değineceğim konular, inşallah Türk futbolu için bir milat olur. Çünkü bu iş böyle devam edemez. Ne Fenerbahçe ne başka takımlar açısından.”

Cuma günü bazı açıklamalar yaptım. İsmail Kartal’ın PFDK’ye sevki bizim için bardağı taşıran son damladır. Onun arkasında o kadar çok hikayeler, olaylar, bilgiler, belgeler var ki artık yeter dedik.

Biz değiştirebilmek için görev süremizin kalan bölümünde her şeyimizi yapacağımızı, şampiyonluk kadar mücadele edeceğimizi ifade etmiştim. Artık bu yaşanacak bir durumdan çıktı.

Devlete, federasyona, oraya, buraya çağrı yapıyoruz ama kimse kılını kıpırdatmıyor. Biz Fenerbahçe olarak bu mücadeleyi sonuna kadar yapacağız. İşler, kirlilik, sıkıntılar, anlamsız olaylar, gariplikler, o kadar uzun süre birikir ki, bu işi yapanlar hep bunu yapacaklarını zanneder. Bu çatıyı hep birlikte çökerteceğiz.

“Dünkü maç aslında buranın havasını biraz bozdu. Ben Trabzon spor‘u tebrik ediyorum. Bizim için iyi bir gece değildi. Mazeretimiz yok. Sezon başında 11 hafta sonunda 30 puan alacağımızı söyleyeseler, herkes kabul ederdi. İlk puan kaybının bu maçta olmaması daha iyi olurdu ama futbolun içinde bunlar var. 1-0’ken endişemiz yoktu, 45-47 arası iki gol yedikten sonra o işi çevirmek zor oldu. Bu bize yazar. Telafi edeceğiz. Şanssız bir kulübüz. Sakatlıkların gelme zamanı, hep aynı bölgede olması bu işi daha da zorlaştırıyor. Geçen sene de iyi gidiyorduk, bir Trabzon spor maçı sonrası işler kötüye gitmeye başladı. Sakın bu psikolojiye girmeyin. Bu sene işler bizim için olumlu anlamda çok daha farklı”

“Biz niye rahatsızız? Bu açıklamaları neden yapıyoruz? Geçen hafta, Türk futbolunda enteresan olaylar yaşandı. Selahattin Baki’nin açıklama yapacağız dediği konular, 10. haftaki olaylarla ilgiliydi. Fakat yaşadığımız sakatlıklar ve bazı şeylerin bir nebze öne çıkması nedeniyle açıklamamızı birkaç gün bekletmek zorunda kaldık. İyi ki bekletmişimiz. Çünkü çok daha fazla şey oldu.”

“10. hafta oynanan maçlar var. Rize spor 0-1 Galatasaray, Pendik spor 0-5 Fenerbahçe. Bu maçlarla ilgili zaten biriken rahatsızlıklarımız vardı. Sayın başkanın programında da ilk 7 hafta yaşadığımız hakem hataları bir sezona bedel demiştim. Ondan sonra da yaşamaya devam ettik.”

“İsmail Kartal, Pendik spor maçının ardından yaptığı açıklamalar nedeniyle PFDK’ye sevk edildi. Son derece naif, iyi niyetli, içinde saygısızlık ve hakaret olmayan bir açıklamaydı. Bu garip, standart dışı açıklamadan sonra bizim için bardağı taşıran damla bu oldu. Ona da biraz sonra geleceğim.”

“Sonra 31 Ekim Salı günü Halk TV’de Murat Ağırel futbol ve kara para açıklamalarıyla ilgili bir açıklama yaptı. Temiz futbol hepimizi ilgilendirir. Bu iddiaların TFF tarafından ele alınış biçimi bizi ilgilendirir. Bizim bir sürü farkı iddiamız var. Oradaki tutumları da, buradaki tutumları da paralel. TFF, 3 Kasım’da bir açıklama yaptı, kısacası, “Bizi bağlamaza” getirdi. 3 Kasım’da Yeni Asır Gazetesi’nde “İzmirli Hakem Çetesi” diye çok önemli bir haber yapıldı. Boşanma haberi ama futbolu ilgilendiren çok önemli şeyler var.”

3 Kasım Cuma günü, 27 yıllık yardımcı hakem Kemal Yılmaz, meslekten istifa ettiği açıklaması geldi. Aslında bize göre bu istifa gerekçeleri bizim işaret ettiğimiz konuları doğrular nitelikteydi. Sadece bu mektup bile Türk futbol tarihini ve hakemlik müesssesini dibinden değiştirecek etkidedir.

İstifa eden hakem, verilen cezalar ve atamalar ile hakemlerin adil ve tarafsız karar vermeleri etkileniyor. Yıllardır biz bunu söylüyoruz. Bütün bu gelişmeler çerçevesinde cuma günkü açıklamalarım ve bugün yapacağım açıklamalar zaruret haline gelmiştir. Geçtiğimiz hafta yaşananlar, başka bir ülkede yaşansa yer yerinden oynardı. Futbolun dinamikleri değişirdi. Bakalım bizim ülkemizde neler olacak? Her zamanki gibi görmezden mi gelinecek ya da bu son yaşananlar Türk futbolunun Susuruluk’u olacak mı?

Bunlar, 6 günde olanlar. Bir de bundan önce birkaç senedir olanlar var. Fenerbahçe olarak, bu olanlarla ilgili, Kasım 2020’den bu yana 5 tane başvurumuz olmuş. İnceleyin, soruşturun, doğru mu, değil mi anlayın. Bunun 2 avantajı var. Gerçekse dibine inersin, dibine indiğin zaman belki başka konuların da dibine ineceksin. Gerçek değilse, atıp tutanlar, atıp tutmanın bir bedeli olduğunu anlayacak. Ona göre çok daha sorumlu davranacaklar. Her türlü kazan kazan.

Burada bir tane eski temsilciler kurulu başkanının, Ahmet Çakar’ın iddiaları var… Bu iddiaların ortak noktası var. Hepsinin ortasında Fenerbahçe’nin hakkının yendiği iddiası var. Hepsinin ucu Fenerbahçe’ye dayanan konular var.

En son TFF’ye gittiğimizde, e-bilet için başka kulüp yöneticilerinin de olduğunu gördük. Bizi birbirimize mi çarptırdılar, bilmiyorum. İki başkan da rahatsızlığını dile getirdi orada.

Ali Koç olarak doğrudan ve dolaylı bir şekilde bana gönderilen bir görüntü yok. Arkadaşlarıma gönderilen bir görüntü yok. Bunu incelemeniz lazım, ne bekliyorsunuz? Ben şahsen hukuki adımları attım. Kendine güvenen insan hukuka gider mi, bu kadar basit. İki takım da bastırınca, hadi bakalım etik kurulunu çalıştıralım demiş. Sadece bir konuyla ilgili. Sayın Lale Orta’nın Ali Koç’a görüntü yollaması… Niye öbürlerine açmıyorsunuz? Yoksa açtınız da yolda mı? Galatasaray soruşturulsun dediği mi açtınız, öbürlerini açmıyorsunuz?

“Cumartesi bana geldi etik kurulundan. Bana doğrudan veya dolaylı bir şekilde gönderilen bir görüntü yok. ‘Bunu incelemeniz lazım, ne bekliyorsunuz?’ dedim. İki soru sorulmuş. Cumartesi yolluyorlar, üç gün içinde cevap verin diyorlar. ‘Fenerbahçe ile Adana Demir spor arasında oynanan maçın VAR kayıtları size gönderildi mi Söylemek istediğiniz başka bir husus var mı?’ Olay bu. Senin çağırıp benim ifademi alman lazım. Benim, ilgili herkesin. Bu iddialarda bulunan kişi, gerçekleri o kadar saptırabiliyor ki. Böyle yazıyla, iki tane ucuz soruyla soruşturulacak konular değil. Türk futbolunun selameti için sonuna kadar soruşturulması gereken konular bunlar.”

“Bu Rize spor‘a Allah sabır versin. Galatasaray’ın Rize’deki maçlarında hep farklı olaylar var ve hep bir takımın lehine olmuş bu hatalar. Nasıl oluyor da sistem hep bir takıma çalışıyor? Rakibimiz birçok maçını tek farkla kazanmıştır. Bu skorlarda maçın akışını etkileyen düdükler, verilen verilmeyen fauller, şampiyonluk yarışını doğrudan etkiliyor.”

“Dün Trabzon spor maçının 25. dakikasında kaleciyi uyarıyorsun, 90 artıda sarı kart veriyorsunuz. Bugünkü lig tablosunda Fenerbahçe’nin pozisyonu hakemlere rağmen, rakibimizin pozisyonu ise hakemler sayesindedir.”

“Biz niye hakemi yenmek zorundayız? Böyle bir algı oluştu; ‘Takım kuracaksın, hakemi yeneceksin’ niye? Neden bu hatalar hep bir takımın lehine oluyor?”

“Alt liglerde inanılmaz bahis oynanıyor. Şöyle bir senaryo çizin; ben TFF’ye gidiyorum ve elimde iki takım yöneticilerinin pazarlık yaptığı görüntüler var. Ben gidip bunlar oluyor diyorum, onlar ne yaparsa doğruyu yapmış olur? ‘Bu gizli kamera delil sayılmaz’ derse mi doğruyu yapmış olur, ‘Bunların üzerine düşelim’ derse mi?”

“Bir takımdan bahsediliyor, 536 Passolig’i var, 4-5 bin TL’den bilet satıyor. 10 bin bilet satılmış ama stadyumda 3 kişi var deniliyor. Başka bir maçta da 50 bin TL’lik bilet satılmıştı deniyor. Yani kara para aklama imasında bulunuluyor. Bence çok ciddi bir iddia bu.”

“Bu iddialara rağmen TFF’nin açıklaması; Bizi bağlamaz. Seni bağlar arkadaş! Futbolun amiri olan TFF, futbolu temiz tutmak zorunda. Bu konulara bakış açısı bizi ilgilendiriyor çünkü bizim getireceğimiz konuları da böyle ele alacaklar. TFF hizmet almaktadır, bunun için ihale yapmaktadır. Passolig falan firmanın adı önemli değil. Sistemin sahibi TFF’dir. Bir kulübün nasıl bilet satacağını bu sistem üzerinden TFF belirler. Kulüpler herhangi bir şekilde bu sistemi manipüle ederse o kulüpler yaptırıma tabi olmalıdır.”

“Küfür eden seyirciyi gözünden tanıyacağı reklamıyla bizlere sunulan e-bilet yatırımı, gelinen noktada TFF’nin kara para aklama iddialarına karşı sorumluluk sahibi olmadığını duyurduğu yazılı bir komediye dönüşmüştür. Soruşturun kardeşim! Gücünüz yetmiyorsa devlete başvurun. RTÜK’e gitmeyi biliyorsunuz. TFF’nin acil bir biçimde her açıdan sorumluluğu altında bulunan bu sistemi kontrolü altına alması gerekmektedir. Beni ilgilendirmez diyor adam. Nasıl sizi ilgilendirmez! Futbol bir suç için kullanılıyorsa sizi sonuna kadar ilgilendirir.”

“Hakan-Leyla Ceylan konusunda işin özel tarafı bizi ilgilendirmez. TFF herhalde buna da ‘Boşanma davası beni ilgilendirmez’ diyecek. Bu boşanma davasındaki hanımefendinin araştırılması gerekir dediği her konunun araştırılması gerektiğini düşünüyoruz. Açıkladığı şeyler ile benim istihbaratlarım neredeyse birebir uyuşuyor.”

“Biz bunu UEFA’ya IFAB’a şikayet edeceğiz. Geriye dönük rapor alıyorlar bu ‘İzmir Grubu’ndaki’ hakemler. Vazifelerinin yapamıyorlar, mağdur olmamak için de eski tarihli rapor alıyorlar. 3 hakem sahte rapor aldı mı almadı mı? Sahte rapor almaya tenezzül eden adamdan nasıl adil maç yönetmesini bekleyeceğiz? Dişlerini fırçalarken aynaya baktığında utanmıyor musun kardeşim sen? TFF ne yapacak, önemli olan soru bu. Hakemlerin kendi gazetecileri var, o onları aklıyor. Rakibimiz de bu sistemle çalışıyor. Böyle bir sistem devam ediyor.”

Ogün Altıparmak: “Enişteniz Galatasaraylı değil mi? Ona sorun bazı şeyleri.”

Ali Koç: “Ne demek istiyorsun sen? Ogün ağabey yaşınıza, tarihinize hürmetim var ama saygılı ol! Toplantıyı terk edersen çok mutlu olurum. Sen ve senin gibiler yüzünden bu camia dibe çekiliyor devamlı. Rabbim Fenerbahçe’yi sizin gibilerden korusun!”

“MHK Başkanı Ahmet İbanoğlu için araştırma yaptık. Karakteri zayıf, omurgasız. Bu arkadaş mevki, makam seviyor. Onun için verilen her görevi yerine getirir. O da Ege Bölgesi’nden, Denizlili. Kim bunun başı kardeşim. Tolga Özkalfa ortaya çıkıyor.”

“Kemal Yılmaz’ın açıklaması Türk futbolunda milat olmalı. ‘Bize gördüğünüzü çalın dediler’ diyor. Belki yarın öbür gün bu onurlu hakeme birileri dokunur. Türkiye’de böyle ilerliyor işler. Rize’de itme oluyor, faulü vermiyor, gol oluyor. Sonra Ferdi’yi itiyorlar, penaltıyı vermiyorlar. ‘İtmeye faul vermemem lazım’ diyorlar. Görüyorsunuz değil mi zincirleme etkiyi!”

“Kemal Yılmaz’ın açıklamasından sonra TFF Başkanı olsam Riva’dan çıkmam! Gece gündüz orada yatarım. Bakalım ne yapacaklar. Fenerbahçe lehine karar verdiğim için cezalandırılıyorum diyor adam! Ey Fenerbahçe camiası, ayaklanın! Bu, Fenerbahçe’ye karşı kurulan düzenin nasıl işlediğinin en büyük ispatıdır.”

“Serkan Olguncan, yine yardımcı hakem. Fenerbahçe-Gaziantep maçı, sezonun ilk maçı yanılmıyorsam. Hakemi ikaz ederek Abdulkadir Bitigen’e penaltı verdiriyor, karar VAR’dan dönüyor. Yorumcular, net penaltı ve bu pozisyona VAR karışamaz diyor. Serkan Olguncan, haftalarca maç almıyor. 13 Ağustos-25 Eylül arası maç almıyor. VAR’da kim var? Malum karakterler. Serkan Tokat, Alper Ulusoy aralıksız şekilde maç almaya devam ediyor. Sayın Büyükekşi, doğru mu söylüyorum, yanlış mı? Ne dersin bilmiyorum, bunu ve altındaki nedeni soruyorum. Ege’nin başı İstanbullu bir hakem. O gelecek.”

“MHK eski başkanı Serdar Tatlı’nın görevden ayrılırken TFF’ye bir rapor bıraktığı söyleniyor. Hakemlik müessesesi hakkındaki ilişkiler, klikler ile ilgili bir rapor olduğu söyleniyor. Ben bu geçen sene TFF genel sekreterine sordum. ‘Öyle bir mektup var’ dedi. ‘Neler yazıyor?’ dedim. ‘Bilmiyorum’ dedi. Nasıl bilmiyorsun? Ne enteresandır ki mektupta ne yazdığını kimse bilmiyor, merak da etmiyor. Serdar Tatlı, 3 hakemden bahsediyor, ‘Bu hakemlere kesinlikle maç verilmemeli’ diyor. MHK başkanının bıraktığı mektupta 3 hakemin adını veriyor. Ben biliyorum bu hakemleri. İsimlerini vermeyeceğim. Bilgi güçtür. Sayın Büyükekşi, bu mektubu gördünüz mü? Size daha önce sormuştum. Bu mektubu kamuoyuyla paylaşmanıza engel bir durum var mı? Bu 3 hakem, şu an yoğun bir şekilde maç alıyor. Ülke futbolunun ayağa kalkması lazım. Sayın TFF Başkanı Büyükekşi, bu mektubu gördünüz mü? Evet, hayır. Bu mektupta bahsedilen 3 kişi hala maç alıyor. 5 ay ceza değil bunun cevabı, 850 bin TL ceza değil bunun cevabı.”

“Bir özür borcum var. Sayın Ferhat Gündoğdu bir 8 Mart operasyonu yaptı. Bu operasyona en büyük tepki verenlerden biri bizdik. Galiba haklıymış demiştim, şimdi net haklı diyorum. Özür diliyorum. Sayın Çebi de zaman zaman dokunduruyor bize bu konuda kendince haklı.”

“Hakemlik camiasında bir terör estirilmiş. Ankara, Antalya gibi bölgelerdeki hakemler hata yaparsa büyük cezalar alıyor. İzmir bölgesi hakemleri hata yapsa da ceza almıyor. Herkes biliyor bunu! Uilenberg vardı hatırlarsınız. Adamı kafalamışlar, bedava diş tedavisi falan… Biliyorsunuz Tolga Özkalfa da dişçi. Normal bir Avrupalı hayatta kabul etmez böyle bir şeyi!”

“Hugh Dallas, sezon sonu seminerde Mert Hakan Yandaş’ın golünü ekrana verip, Koray Gençerler’i çocuk gibi ayağa kaldırıyor. Mert Hakan’ın golünün iptalini ‘Skandal hata’ olduğunu söylüyor. ‘Ceza sahasında olsa penaltı verir miydin?’diyor. ‘Hayır’ diyor.’ O zaman niye iptal ettin golü?’ diyor. İnanılmaz!”

“Geldiğinden beri garipsediğim bir adam var; Burçin Keskin. Bu arkadaş 2 kere kovuldu TFF’den, bir kulübe yakın olduğu için devamlı itiliyor. Bir kez alkollü TFF’nin arabasını pert ediyor. Bumerang gibi, atıyorsun geri geliyor. Bir kere stadyumda karşılaştık, konuştukça terliyor titriyor adam. ‘Bu adamda bir şey var’ dedim.”

“TFF hakem kararları hakkında anket yaptığını iddia ediyor. Gözlemciler ve hakemlerle de paylaşılmıyor bu sonuçlar. Rizespor-Galatasaray maçında gol öncesi yapılan faul ankete dahil edildi mi? Bize göre edilmedi. Çok medenice soruyorum, cevap istiyorum.”

“VAR’da hakemin göreceği pozisyonları bu arkadaşlar seçiyor deniyor. Gücü düşünebiliyor musunuz? Hakemler, ‘Nasılsa her yönetim gidiyor, biz kalıyoruz’ diyorlar. Bu iş böyle gitmez! Ulusoy, Ceylan, Tokatlarla gitmez bu iş! Verin beni mahkemeye anlatayım hepsini!”

“İsmail Kartal’ı PFDK’ye kim sevk etti! Danışman mı sevk etti! Resmi Hukuk Müşaviri mi sevk etti! Kim sevk etti kardeşim! Cevabını vermek zorundasınız! İsmail Kartal’ın sözleri, sevk edilecek sözler değil. Kime ne mesaj veriyorsunuz! Bizden biri ‘TFF’ye gitti, tokatladı çıktı’ diye haber çıkarsa şaşırmayın!”

“İsmail Kartal’ı PFDK’ye kim sevk etti! Danışman mı sevk etti! Resmi Hukuk Müşaviri mi sevk etti! Kim sevk etti kardeşim! Cevabını vermek zorundasınız! İsmail Kartal’ın sözleri, sevk edilecek sözler değil. Kime ne mesaj veriyorsunuz! En son bizden biri ‘TFF’ye gitti, tokatladı çıktı’ diye haber çıkarsa şaşırmayın!”

“Bu adamlara nefes aldırmayın. Nerede görürseniz tepki gösterin. AVM’de görseniz tepki gösterin, fotoğraflarını çekin. İzmir, Urla’da bir kahvaltı fotoğrafı çekildi. Kim bunlar? Yok Erden Timur değil. İki hakem. Biri Cüneyt Çakır. Bu fotoğrafı koyuyorum. Bilin. Ensenizdeyiz. Fenerbahçeliler böyle davranın, nefes aldırmayın bu adamlara. Dürüstlerin sesi elbet bir gün daha çok çıkacak. Şu an değil ama elbet olacak.”

“Öyle bir sistem kurmuşlar ki menfaatlerine basıldığı zaman basanı temizliyorlar. Dayanamıyorlar gerçekten, bunu yapmadan duramıyorlar. İste belgeleri kardeşim, söyledik TFF’ye. Elinde belge yoksa konuşamasın böyle. Yok yok yok! İstemiyor, yapamıyor, korkuyor. Bu arkadaş, elinde olan belgeleri ifade edebilmek için bir programa çıktı. Bahsettiği 2 konu var belge diye. Biri eski MHK Başkanı Lale Orta’nın VAR görüntüleri yollaması. Bunlar öyle bir organizma ki, organizasyon ki… Bizzat, eğriden, doğrudan, endirekt… Bizzat demeseydik keşke. Bizzat gitmedi ama dolaylı gitti diyorlar. İçiniz rahat olsun. Başkanınıza, yönetiminize dolaylı, direkt, endirekt hiçbir şey gelmedi bize! Mahkemeye gidiyorum. İtibar saldırısı var!”

“Benim elimde mektup olacak ve ben o mektubu saklayacağım öyle mi? Sallarım burada o mektubu! Siz hiç tanıyamamışsınız başkanınızı… Bir de bunlarla uğraşıyoruz!”

“Bu adama diyorlar ki ‘Çık bir şeyler yayınla, çık belge yayınla’ diyorlar. Biri Lale Orta’nın bana yolladığı videolar, saat veriyor, girdi, çıktı diyor. Öncelikle içiniz rahat olsun. Başkanınıza gelen hiçbir şey yok bunla ilgili. Ne direkt ne de endirekt. Ben yok diyorum ve mahkemeye gidiyorum. Bıktım bu ülkede yalanla dolanla iş yapanlardan… 12 hakem diye bir şeyden bahsediyor. 12 hakem, 12 hakem, 12 hakem diyor. Kim bu 12 hakem? Belki aldatmışlar bunu, hemen inanmış. Sakın ama sakın bizi bunlarla aynı cümlede kullanmayın! ‘Onlar da temiz eller istiyor’ falan demeyin. Bunlar… Bir kelime kullanacaktım ama mahkemelik oluruz.”

“Bana çamur atan arkadaş, bir de Beşiktaş ile ilgili bir şey söylüyor. Otelde kahvaltı, o, bu diyor. Çamur atıyor. Zehri veriyor. Gülüyor, ediyoruz da bu çok ciddi. Yolladık, tek tek sorduk diyor. Sonra çok şükür akıllı bir adam çıkıyor oradan ‘Ne cevap geldi’ diyor. Diyor ki ‘Gönderildi mi, gönderilmedi mi bilmiyorum’ diyor. Hasbelkader geçen gün denk geldik. ‘Gönderdin mi’ dedim. ‘Ee üü’ yaptı. Doğruyu söylemiyor. Bu mertebede bir insan ‘Aaa uuu’ yapıyor. Olmaz! Olmaz! Yahu biz neyle mücadele ediyoruz. Bak seni Selahattin Baki’ye vereyim, bak ne yapar!”

“Bir gazeteci soru soruyor cevap veremiyorlar. Benim karşıma çıksalar hayat boyu başkanlığımı garantilerim size o kadar söyleyeyim!

“Bir daha alzheimer falan demeyelim lütfen sayın Selahattin Baki. Kendi yalanına inanmaya ne deniyordu tıpta?”

“Selim Soydan benim ağabeyimdir. Severim, sayarım. Hayretler içindeyim. Böyle Fenerbahçeli olduğu zaman rakibe gerek yok. 39 kongre üyemiz disipline sevki için başvuruda bulundu. Selim Soydan gibi birinin camiasız kalması çok yazık olur. 2-3 cümle okudum devamını getiremedim.”

“Benim duruşumu biliyorsunuz. Ben Büyükekşi gelmeden karşıydım. Neden karşı olduğumu da hem kendisine hem de herkesin içinde söyledim. Bunun gibi (Erden Timur’u göstererek) atıp tutmadım.Yapay zeka olsun dedik. Elimizden gelen bütün desteği verdik. Artık geldiğimiz nokta itibarıyla Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu olarak biz sayın başkanının iyi niyetini ve adaletini sorgulamak durumunda kaldık.”

“Geçen sezon rakibimiz diyor ki ‘PFDK Başkanı üzerinde Fenerbahçe formasıyla karar veriyor’. Başkana kaç defa dedim, ‘Çık de ki; Ben Galatasaray kongre üyesiyim’. Bütün tartışmalar biterdi. MHK başkanınızı koruyun dedim, bırak korumayı ana avrat küfür ettiler kadıncağıza. Sevk bile etmediniz.”

“Defalarca başvurduk Etik Kurulu için. Yakın zamana kadar kılınızı kıpırdatmadınız. Nihat Özdemir’in açıklamaları… Bunlar çok ciddi ifadeler. Böyle bir şey çıktığı zaman ciddiye almak durumundayız. Ciddiye alan ne yapar önce kaynağa gider. Bize kaynaktan ‘çok daha fazlası var’ cevabı geldi. Nihat beye kullanabilir miyiz diye sormuşlar o da onay vermiş.”

“Sayın Büyükekşi’nin kendine has bir tarzı var. Hakemlerle özel toplantılar yapıyor. Bir hakemi çağırıp, başka bir hakemin verdiği kararı soruyor. MHK ile her hafta pozisyonları değerlendiriyorlar. Nerede bağımsızlık? Hani bağımsız kurumlardı bunlar? Eski bir MHK üyesinin iddiası var. Tuttuğu takımın maçlarını yöneten hakemleri övdüğü ifade ediliyor Büyükekşi’nin. Bu doğru mu Sayın Başkan?”

“Sayın Büyükekşi, gördük Galatasaray’ın şampiyonluk kutlamasındaki halinizi. Diğer bütün turnuvalarda kupayı verip gidiyorlar. Sizin gibi tepinmiyorlar. “

“Adı geçen hakemler için bir soruşturma açacak mısınız? Sağlık raporları ile ilgili mesela. Bunu bulmak çok kolay. Yeni spor kanunu ile ilgili UEFA’dan görüş almadınız hala. Futbolun temizliğinden siz ve yönetiminiz sorumlu. Siz yetmezseniz devletin mekanizmalarını çalıştıracaksınız. RTÜK’e gitmediniz mi? RTÜK ne, devlet! Saf belirleyeceksiniz Sayın Büyükekşi! Bu taraf mı, diğer taraf mı? Temizlik mi, bu sistemin devamı mı?”

“Fenerbahçelilere sesleniyorum; kulübünüzü sahiplenin. Sosyal medya, sokak nerede olursa… Biz fitili ateşledik, yanımızda olun. Bazı kulüplerin başkanları mesaj atıyor sonuna kadar yanınızdayız diye. Birinden hiç şüphe etmem bile. Biz bu işe kellemizi koyduk! Çok yaşa Fenerbahçe! Çok yaşa Türkiye Cumhuriyeti!”

Kaynak: Haberler.com / Spor

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir